Konu
- #İnsan İlişkileri
- #Toplumsal Sorunlar
- #Eğitim
- #Kuralcılık
- #Öz Eleştiri
Oluşturulma: 2024-06-15
Oluşturulma: 2024-06-15 20:59
İlkokul, ortaokul ve lise arkadaşları, nispeten saf bir dönemde tanışılan arkadaşlar oldukları için yetişkin olduktan sonra da arkadaşlık ilişkilerini sürdürme eğilimindedirler. Ancak, daha sonra okuldan mezun olduktan ve on yıllar geçtikten sonra karşılaştıklarında, öğrencilik yıllarına geri dönüp o an için hoş olsa da, kaçınılmaz olarak uzun yıllar boyunca çalışma ortamları, siyasi kültür, din vb. faktörlere bağlı olarak farklı düşünce ve inançların pekiştiğini fark edebilirler.
Bu hususu göz ardı edip sadece çocukluk anılarına dayanarak kolayca yakınlaşmaya çalışmak, aksine olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, yaşlandıkça arkadaşlık ilişkilerini sürdürmek için daha dikkatli ve özenli bir ilişki içerisinde olmak gerekir.
Günümüzde sosyal medya platformlarının (SNS) gelişmesiyle birlikte, bu sanal ortamlarda ilgi grupları veya akraba ve arkadaş grupları yuva kurmuş ve iletişim ve etkileşimi sürdürmektedir. Ancak, gerçekten iletişim kurmak için en azından kendi düşüncelerini ifade etme ve karşı tarafın görüşlerini dinleme ve kabul etme çabası gerekir. Bu sayede uzun süredir ayrı kalmış arkadaşlar, bu zamana kadar birbirlerinin düşüncelerini öğrenebilir ve bu temel ortamı anlayabilirler.
Ancak, çoğu karşılaşmada bu tarz bir davranış görmek kolay değildir. Bunun nedeni, Konfüçyüsçü geleneğin olumsuz etkisi olan üst-alt hiyerarşisine önem verilmesi nedeniyle, ailede ve okulda nesiller arasında yeterli düzeyde iletişim kurulmaması gibi geleneklerin neden olabileceği bir durumdur.
Ancak, arkadaşlar sık sık görüşemeseler bile, sanal ortamda kendi görüşlerini ifade edip karşılıklı olarak görüşleri dinleme ortamı yaratılırsa, iyi bir insan ilişkisi sürdürülebilir. Yazı, kişinin kendi düşüncelerinden doğduğu için, kısa mesajlarla birbirlerine iletişim kurduklarında kişiyi anlayabilirler ve farklı bir görüş olsa bile, bu görüşün nedenini anlarsa, yeterince iletişim kurabilen arkadaş olabilirler.
Bazen insanların iç dünyalarını anlayamadığımız zamanlar olur, ancak bu tür yeterince iletişim kurulduğunda, kalbe hitap eden bir arkadaş bulunabilir ve özgür ve anlamlı sohbetler yapılabilir. Bu noktada, kim kıskanabilir ki? Ayrıca, kim engelleyebilir ki?
İnsanlar kaçınılmaz olarak kendi düşünce ve zevklerine sahip insanlarla bir araya gelir ve arkadaş olurlar, ancak kendi iç dünyasına daha derinlemesine inmeye ve kendini sorgulamaya başlar ve benliğini keşfederse, o zaman kendi sert kabuğunu atabilir. Bundan sonra, daha önce hiç düşünmediği bir dünyayı öğrenebilir ve yeni bir farkındalık kazanabilir.
O zaman, o zamana kadar kökleşmiş kendi düşüncelerini keşfeder ve o zamana kadar sevdiği her şeyin sadece kendine yönelik olduğunu ve komşularını görmezden geldiğini fark ettiğinde, bununla ilgili pişmanlık duyacaktır. Bu da, insanın olgunlaşma sürecinde bir üst aşamaya doğru ilerlediğinin bir işaretidir, bu yüzden gerçekten sevindirici bir durumdur.
Okul eğitimi, sosyal deneyim de önemlidir, ancak Güney Kore, son yıllarda hızlı bir ekonomik büyüme içinde sadece performansçılık, ünlü okullar ve iş yerleri hayatın öncelikli amacı haline gelmiştir. Ancak, bu yerlerde yetenek ve beceri değerlendirmesiyle yapılan sıralama, güçlülerin zayıfları ezdiği bir sistem, yani vahşetin hakim olduğu bir orman yasası mevcuttur.
Bu nedenle, insanın temel erdemlerini anlayabileceğimiz karakter, kişilik ve çevredekilerle paylaşım gibi değerler tamamen göz ardı edilmiş ve bu durum, insanın olgunlaşması ve sağlıklı bir toplumun kurulması için bir engel olmuştur.
Günümüzde demokrasi gerilemesi ve hukukun üstünlüğünün zayıflatılma girişimlerini yaşarken, çoğu vatandaş Güney Kore toplumunun ve ülkenin temelini kaybetmekte olduğunu hissediyor.
Bu, sonuç olarak son 30 yıldır maddeye odaklı hızlı büyüme dalgasına kapılmanın bir yan etkisi olacaktır. Ailede ruhsal eğitim ve milli ve ulusal tarih bilinci ve felsefenin olmadığı bir ortamda çocukları yetiştirip eğitirken ortaya çıkan olumsuz sonuçları, bugünkü nesil fazlasıyla yaşıyor.
Yorumlar0