- Yönetici, ideolojiden ziyade liderin yeteneğine göre seçilmelidir.
- Her vatandaşın ideoloji veya popülariteye dayalı karar vermeyi bırakıp olgun bir anlayışa sahip olması için çaba göstermesi, Güney Kore'nin geleceğinin parlak olması için gereklidir.
- Güney Kore'deki olağanüstü halin iyileşmesinin gecikmesi, ikinci bir IMF krizine yol açabilir.
Bir ekonomi uzmanı olarak, Profesör An Yu-hwa'nın Güney Kore'deki olağanüstü hal hakkındaki görüşü, ilerici, muhafazakar veya siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, Güney Kore halkının sahip olması gereken farkındalıklarından biri gibi görünüyor; bu nedenle, bu görüşü temel alarak, bir vatandaş olarak mevcut duruma ilişkin görüşlerimi sunuyorum.
Öncelikle, her liderlik pozisyonu için uygun yetenek gerekir. Yetenek, kişinin o pozisyona gelene kadar haklı bir süreç geçirmiş olması ve ilgili pozisyonda yeteneklerini göstermiş ve etik açıdan da doğru bir değerlendirme almış olmasıyla belirlenebilir. Güney Kore'de, siyasi, sosyal ve dini kuruluşlarda bu yetenekler göz ardı edilmiş ve liderlik pozisyonları yüzeysel veya popülariteye göre verilmiştir; bu bir sorundur.
Bu nedenle, bu ulusal olağanüstü hali bir fırsat olarak değerlendirerek, her vatandaşın bu yeteneği geliştirmek için çaba göstermesi ve siyasi liderlerin de ideoloji yerine bu yeteneği önceliklendiren bir anlayışa sahip olmaları gerekir.
İkincisi, Güney Kore, OECD standartlarına göre gelişmiş bir ülke olarak yoğun bir ekonomik faaliyete sahipti; ancak bu durum, ekonomik olarak büyük olumsuz etkilere yol açtı. Ne kadar gelişmiş olursa olsun, bir ülkenin siyasi ve sosyal yapısı kararsız ve olağanüstü bir hal yaşarsa, yabancı sermaye hemen çekilecek ve yatırım yapmak isteyen şirketler de vazgeçecektir.
Ayrıca, Güney Kore jeopolitik olarak Çin, Rusya ve Japonya gibi büyük güçlerle çevrilidir; bu nedenle, bu durum bir savaşın kıvılcımını her an oluşturabilir. Ukrayna, Rusya, İsrail ve Ortadoğu'daki istikrarsızlık ve savaş durumu kesinlikle başkalarının işi değildir; bu durum Kore Yarımadası'nda da gerçekleşebilir.
Şu anda, cumhurbaşkanının anayasa ihlaliyle ilgili olarak istifa veya azil kararı alınırken, sözde muhafazakar ve ilerici grupların mantığıyla kolayca karar verilemiyor ve bazı vatandaşlar farklı görüşler öne sürüyor. Bu nedenle, olağanüstü halden sonra hızlı bir çözüm için bir zekâ gösterilmelidir.
Bu nedenle, bu fırsatta cumhurbaşkanının öncelikle anayasa ihlali nedeniyle suçluluğu belirlenmeli ve aynı zamanda bugüne kadar yönetici olarak yetenekleri ve etiği değerlendirilerek hızlı bir karar verilmelidir. Bu sayede siyasi ve sosyal olarak akıllıca bir çözüm üretilebilir ve çoğu vatandaş da buna katılabilir.
2024. 12. 11. 참길
Yorumlar0