참길

Bütünleştirici Psikoloji Perspektifinden Aydınlanma ve Yeniden Doğuş

  • Yazım Dili: Korece
  • Baz Ülke: Tüm Ülkelercountry-flag
  • Diğer

Oluşturulma: 2024-06-30

Oluşturulma: 2024-06-30 16:06

  • ‘Aydınlanma’’, bilinç dünyasında ortaya çıkar, ancak ‘yeniden doğuş’, bilinçaltı dünyayı da inceleyerek oradaki sorunları çözmeyi gerektirir; böylece psikolojik olarak tam bir insana ulaşmak mümkün olur.
  • Ken Wilber (Amerikalı, psikolog), Lao Tzu’nun (老子) ‘Tao Te Ching’ini (道德經) okuduktan sonra Doğu ve Batı düşüncesine ilgi duymuş ve yıllarca Kore dahil Doğu Asya ülkelerinde kalarak doğrudan uygulamalar yaparak ve yüksek rahipler ve din adamlarıyla görüşerek ruhsal deneyimin psikolojik bütünlüğü garanti etmediğini anlamıştır.




Aydınlanırsanız tüm sorunlar çözülür mü? Aydınlanmayla birlikte mutlaka yapılması gereken şey! | 휴심정 & 플라톤아카데미 ortak yapımı 'Yurtdışı Maneviyat Liderleri' Röportajı Entegrasyon Psikolojisi Uzmanı Ken Wilber Röportajı 1


Aydınlanmış olduğunu, ruhsal deneyim yaşadığını söyleyenlerin çoğu kişilik olarak sorunludur ve özellikle cinsellik ve para gibi konularda sıkıntılar yaşarlar. Ruhsal deneyimin psikolojik bütünlüğü garanti etmediğini nasıl anladınız?

Yıllarca Kore'nin derin dağlarında sayısız rahip ve uygulamacı, din adamı ile, ayrıca Hindistan, Nepal, Çin, Tibet gibi yerlerde dolaşarak sayısız yüksek rahip ile görüşerek bunu anlayabildim.


Ferisi ve Yahudi lideri olan ‘Nikodemus’, İsa’nın yaptığı mucizeleri görünce onu Tanrı’dan gelen bir öğretmen olarak düşünmüştü. Gece geç saatlerde Rab’bi ziyaret ederek kendi bilgisine ekleyecek dersler almak istemişti. Ancak İsa’nın ona anlatmak istediği bir konu vardı. “Gerçekten kim Tanrı’nın krallığına girebilir?” sorusunun cevabını aramak isteyen İsa, ‘Etten doğan kimse giremez.’ (Yuhanna 3: 1-8) diyerek Nikodemus'a cevap vermiştir.

İsa’nın cevabı, yalnızca yeniden doğmuş olanların girebileceğidir.

Yalnızca ruhsal olarak doğmuş olanlar girebilir. Tanrı’nın çocuğu olarak yeniden doğmak, günahını pişman olmuş bir kişinin İsa Mesih’in lütfuna güvenerek suyla vaftiz edilmesi ve Kutsal Ruh’un mührüyle damgalanmasıyla gerçekleşen bir olaydır. Kutsal Kitap, su ve Kutsal Ruhla değişmiş olan kişiyi ‘yeni bir yaratık’ (2. Korintliler 5:17) olarak adlandırır.

Öyleyse, kendisini sağlam sanan dikkat etsin, düşmesin (1. Korintliler 10:12).


Matta İncili 7. Bölüm

13. "Dar kapıdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol geniştir ve oradan girenler çoktur.

14. Hayata götüren kapı ne kadar dardır, yol ne kadar dar ise, onu bulanlar da o kadar azdır."


Bir insan uygulama yapsa, hayatın gerçek sözlerini görse, okusa ve kavrayarak uyanışa geçse bile, meyveleri o kişinin karakteri ve davranışlarıyla ortaya çıkar.

Hristiyanlık da dahil olmak üzere diğer dinlerde de liderlerin ilk niyetleriyle o yolda yürürken, bir tepe noktasına ulaştıklarında itibar, güç, para ve cinsel skandallar nedeniyle yıkıldıklarını sık sık görebiliriz.




Bütünleştirici Psikoloji Perspektifinden Aydınlanma ve Yeniden Doğuş


Ken Wilber (Ken Wilber), aydınlanma ve yeniden doğuş sürecini bütünleştirici psikoloji perspektifinden açıklıyor. Kutsal Kitap’ta da yukarıda bahsedilen ayetlerde görülebileceği gibi, Rab’bin kurtuluşunu elde etmiş olsa bile, Kutsal Ruh’un meyvelerini vermesi ayrı bir konudur ve bu yol o kadar zordur ki İsa, bunun dar bir yol olduğunu belirtmiş ve ‘ayakta duruyorsanız düşersiniz’ diye uyarıda bulunmuştur.

Ken Wilber, aydınlanmış olsa bile mükemmel bir insanlığa ulaşamamanın nedenini bütünleştirici psikoloji perspektifinden yorumlaması, dikkat çekici ve üzerinde durulması gereken bir konudur.

Aydınlanma, bilinç dünyasında ortaya çıkar ve gayret göstermeyi içerir, ancak sağlıklı bir insan kişiliğine sahip bir kişinin karakter ve davranışlarının yeniden doğuşu, bilinçaltı dünya ile yakından ilişkilidir ve bu kolayca anlaşılamaz. Bu nedenle, bunu göz ardı etmek, kişinin aydınlanmaya ulaşmış olsa bile her an yıkılma riskini taşır.



Freud (S. Freud), bilinç düzeyi açısından insan zihnini bilinç (conscious), ön bilinç (preconscious) ve bilinçaltı (unconscious) olarak üç bölüme ayırmıştır.

Bütünleştirici Psikoloji Perspektifinden Aydınlanma ve Yeniden Doğuş


Bilinçaltı, insan ruhunun en derin ve en önemli parçasıdır ve bireyin davranışlarını anlamak için bir ipucu niteliğindedir. Bilinç alanının dışında kalan bilinçaltı (無意識), ruhsal dünyanın büyük bir bölümünü oluşturur ve insan davranışlarını yönetir, davranış yönünü belirler (Danışmanlık Psikolojisi Sözlüğü, 2016). Korku, şiddet dürtüsü, irrasyonel istekler, sapkın arzular, bencillik, utanç verici deneyimler gibi unsurlar buna dahildir.


İnsan davranış kalıplarının %95’inin bilinçaltımız (duygusal beyin) ve bilinçdışı (hayatta kalma beyni) tarafından yönlendirilmesi (driven), davranış kalıplarının sadece %5’inin bilinç (akılcı beyin) tarafından yönlendirilmesi şaşırtıcıdır.

Bilinçaltı, her şeyi olduğu gibi kabul etme alışkanlığına sahiptir. Olumlu sözler olsun olumsuz sözler olsun, hiçbirini ayırmaz. Belirli bir konuda kendine sürekli olarak ‘başarabilirim’ derseniz, gerçekte başarılı olma olasılığınız artar. Bilinçaltı bağımsız olarak düşünmez veya çıkarımda bulunmaz. Bilinçten gelen talimatları alır ve bunlara uyar.

İnsan faaliyetlerinin %95’i bilinçaltı tarafından gerçekleştiriliyorsa, bilinçaltı (unconscious mind) zihnin öğrenmede nasıl kullanılabileceği önemli bir konu haline gelir. Herhangi bir şeyi değiştirmek veya bir hedefe ulaşmak için bilinç ve bilinçaltı iş birliği olmazsa olmazdır. Bilinçaltının güçlü gücünü bilinçle birleştirerek (senkronize ederek) kendi hayatımızı kontrol edebilir ve istediklerimizi elde edebiliriz. Aslında bilinçaltının nasıl çalıştığını anlamak bile öğrenme ve yaşam biçimimizi kökten değiştirebilir.


Matta İncili 7. Bölüm

7. "Dileyin, size verilecektir. Arayın, bulacaksınız. Kapıyı çalın, size açılacaktır.


2024. 20 Haziran Doğru Yol Düzenleme



Sonuç (後記)

İnsan (人間) olgunlaşma (成熟) sürecinde ortaya çıkan eksiklik durumunu bütünleştirici psikoloji perspektifinden bakabilme yetisi geliştirmek önemlidir. Ne kadar aydınlanmış olursa olsun, insanın bilinçaltı (無意識) dünyasında gizlenen açgözlülük, yaralar vb. çözülmezse, o kişi her an tökezleyebilir. Bu anlamda, her birimiz kendi zihnimizin bilinçaltında temiz olmayan şeyler olup olmadığını kontrol etmeli ve bunları iyileştirmeliyiz.

Bu, ‘gerçek ve ruhsal olarak sunulan bir ibadet (禮拜) hayatı’ yaşamaktır. Havari Pavlus’un bahsettiği ‘kutsallaştırma (聖化) hayatı’ yaşamanın temeli olacaktır. İsa’nın su ve Kutsal Ruh vaftiziyle yeniden doğulması gerektiğini ve ancak o zaman ‘Tanrı’nın Krallığı’na girebileceğimizi söylediğini hatırlamalıyız.

Yorumlar0